5 Ekim 2014 Pazar

İNGİLİZCE



İNGİLİZCE
Yüksek Öğretim Kurumuna (YÖK) radikal bir öneride bulunacağım; En taşradaki  üniversitemizden, en merkezi üniversitemize kadar bütün üniversitelerimizin eğitim, öğretim ve iletişim dili İNGİLİZCE olsun.

Bugünlerde üniversitelerimizin açılış törenleri yapılmakta. Tam bu konuyu yazmayı düşünürken, radyoda YÖK başkanının bir toplantıda yaptığı konuşmaya şahit oldum. YÖK başkanının konuşması Ülkemiz ve İslam ülkelerindeki üniversitelerin durumu ve daha iyileştirilmesi ile ilgili idi. İşte önerim tam bu noktada olacak. Muasır medeniyete ulaşmış ülkelerin üniversiteleri ile bizim üniversitelerimiz arasındaki en büyük engel, İLETİŞİM. Bunun da sebebi İNGİLİZCE.

İngilizce artık bir yabancı dil değil. Matematikte dört işlem ne ise, iletişim için,  İngilizce de günümüzde o. Bu söylediğim bütün branşlar ve bilimsel dallar için geçerli. İngilizcesiz bilimsel faaliyette bulunmak imkansız gibi. İngilizce bilmeden uluslar arası arenada bir tek adım atmanız mümkün değil.

Türk dil bilimcileri, Türkologları, Türk Tarihçilerini ve Öz Türkçecileri incitmek gibi bir niyetim yok. Elbette ki, her ülke vatandaşı kendi dilini sevmeli, korumalı ve geliştirmeli. Mümkün olan her yerde de kendi dilini kullanmalı. Bunda tamamen hem fikirim. Fakat iş İngilizce’ye gelince, durum değişiyor. Dediğim gibi İngilizce artık bir lisan değil. İngilizce dünyadaki tüm lisanların tamamlayıcısı. Dünya dillerinin eksiklerini,gediklerini dolduran bir alt “lehçe” gibi. Sanki bir dilin alt şiveleri gibi bir şey. Türkçemize bir bakalım, TV, internet, video, tomografi, elektrik, Mouse, radyo,selfie  ve saire, ve saire. Bu ve bunlar gibi yüzlerce kelimenin yerine koyacağımız Türkçe eş anlamlı kelimeleri bile icad etmemişiz. Bunların yerine belki Türk Dil Kurumu ve Dil Bilimcilerimiz bir takım kelimeler önermiş olsalar bile, onların önerdiklerinin çok azının kullanıyoruz. Tabi ki bu istenen bir durum değil.

Ayrıca uluslar arası arenada artık İngilizcesiz hiçbir şey yapılmıyor. Bir Cinli ile bir Japon, iki komşu ülke, İngilizce konuşarak anlaşıyor. Bir tomografi cihazını çalıştırmak için 4 tane teknisyen oturtuyoruz. İki tanesinin işi İngilizce Kullanım Kılavuzunda anlatılanları doğru olarak öğrenip, uygulamak. Tam bir yabancı lisan eğitimi verebilsek, bir tek teknisyen yeterli olacak. Ama ne yazık ki hepimiz Mükemmel İngilizce biliyoruz ama ; konuşamıyoruz, yazamıyoruz ve anlayamıyoruz.
 
İnternetin daha yeni yeni yaygınlaşmaya başladığı zamanlarda Google’dan Mevlana’yı, mesnevi’yi aratmıştım. Tek bir tane Türkçe site bulamamıştım . Bugün arattım,1.350.000 Türkçe, 1.260.000 İngilizce sonuç çıktı. “Kuran” kelimesini arattırdım; 20.800.000 Türkçe, 26.900.000 İngilizce çıktı. “Hacı Bektaşi Veli” kelimesinin İngilizce aramada çıkan sonuç,775.000; Türkçe aramada çıkan sonuç,1.400.000. Her şeyi ile “”Türkçe”” olan böyle bir insan için bile, İngilizce, 750.000 arama sonucu çıkıyor.  Yani kendi öz değerlerimizi bile İngilizceden öğreniyoruz.   

Yazımı YÖK’e bir,iki tüyo vererek bitirmek istiyorum;
Eğitim, öğretim ve iletişim lisanını üniversitelerde İngilizce yaptığınız zaman, istediğiniz kalitede, istediğiniz evsafta, istediğiniz ücrette öğretim elemanı bulmakta hiç zorluk çekmezsiniz. Çünkü dünyanın bütün hocaları sizin üniversitelerinize gelmekte hiç tereddüt yaşamayacaklardır.  
Ve yine; Eğitim, öğretim ve iletişim dilini üniversitelerde İngilizce yaptığınız zaman, istediğiniz kalitede, istediğiniz evsafta, istediğiniz fiyata öğrenci bulmakta da zorluk çekmezsiniz. Çünkü dünyanın bütün öğrencileri sizi tercih edecektir.



                                                                                       m.sekipyavuz@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder