İNGİLİZCE
Yüksek Öğretim Kurumuna (YÖK) radikal
bir öneride bulunacağım; En taşradaki
üniversitemizden, en merkezi üniversitemize kadar bütün
üniversitelerimizin eğitim, öğretim ve iletişim dili İNGİLİZCE olsun.
Bugünlerde üniversitelerimizin açılış
törenleri yapılmakta. Tam bu konuyu yazmayı düşünürken, radyoda YÖK başkanının
bir toplantıda yaptığı konuşmaya şahit oldum. YÖK başkanının konuşması Ülkemiz
ve İslam ülkelerindeki üniversitelerin durumu ve daha iyileştirilmesi ile
ilgili idi. İşte önerim tam bu noktada olacak. Muasır medeniyete ulaşmış
ülkelerin üniversiteleri ile bizim üniversitelerimiz arasındaki en büyük engel,
İLETİŞİM. Bunun da sebebi İNGİLİZCE.
İngilizce artık bir yabancı dil
değil. Matematikte dört işlem ne ise, iletişim için, İngilizce de günümüzde o. Bu söylediğim bütün
branşlar ve bilimsel dallar için geçerli. İngilizcesiz bilimsel faaliyette
bulunmak imkansız gibi. İngilizce bilmeden uluslar arası arenada bir tek adım
atmanız mümkün değil.
Türk dil bilimcileri, Türkologları,
Türk Tarihçilerini ve Öz Türkçecileri incitmek gibi bir niyetim yok. Elbette
ki, her ülke vatandaşı kendi dilini sevmeli, korumalı ve geliştirmeli. Mümkün
olan her yerde de kendi dilini kullanmalı. Bunda tamamen hem fikirim. Fakat iş İngilizce’ye
gelince, durum değişiyor. Dediğim gibi İngilizce artık bir lisan değil. İngilizce
dünyadaki tüm lisanların tamamlayıcısı. Dünya dillerinin
eksiklerini,gediklerini dolduran bir alt “lehçe” gibi. Sanki bir dilin alt
şiveleri gibi bir şey. Türkçemize bir bakalım, TV, internet, video, tomografi,
elektrik, Mouse, radyo,selfie ve saire,
ve saire. Bu ve bunlar gibi yüzlerce kelimenin yerine koyacağımız Türkçe eş
anlamlı kelimeleri bile icad etmemişiz. Bunların yerine belki Türk Dil Kurumu
ve Dil Bilimcilerimiz bir takım kelimeler önermiş olsalar bile, onların
önerdiklerinin çok azının kullanıyoruz. Tabi ki bu istenen bir durum değil.
Ayrıca uluslar arası arenada artık
İngilizcesiz hiçbir şey yapılmıyor. Bir Cinli ile bir Japon, iki komşu ülke,
İngilizce konuşarak anlaşıyor. Bir tomografi cihazını çalıştırmak için 4 tane
teknisyen oturtuyoruz. İki tanesinin işi İngilizce Kullanım Kılavuzunda
anlatılanları doğru olarak öğrenip, uygulamak. Tam bir yabancı lisan eğitimi
verebilsek, bir tek teknisyen yeterli olacak. Ama ne yazık ki hepimiz Mükemmel
İngilizce biliyoruz ama ; konuşamıyoruz, yazamıyoruz ve anlayamıyoruz.
İnternetin daha yeni yeni
yaygınlaşmaya başladığı zamanlarda Google’dan Mevlana’yı, mesnevi’yi aratmıştım.
Tek bir tane Türkçe site bulamamıştım . Bugün arattım,1.350.000 Türkçe,
1.260.000 İngilizce sonuç çıktı. “Kuran” kelimesini arattırdım; 20.800.000
Türkçe, 26.900.000 İngilizce çıktı. “Hacı Bektaşi Veli” kelimesinin İngilizce
aramada çıkan sonuç,775.000; Türkçe aramada çıkan sonuç,1.400.000. Her şeyi ile
“”Türkçe”” olan böyle bir insan için bile, İngilizce, 750.000 arama sonucu
çıkıyor. Yani kendi öz değerlerimizi
bile İngilizceden öğreniyoruz.
Yazımı YÖK’e bir,iki tüyo vererek
bitirmek istiyorum;
Eğitim, öğretim ve iletişim lisanını
üniversitelerde İngilizce yaptığınız zaman, istediğiniz kalitede, istediğiniz
evsafta, istediğiniz ücrette öğretim elemanı bulmakta hiç zorluk çekmezsiniz. Çünkü
dünyanın bütün hocaları sizin
üniversitelerinize gelmekte hiç tereddüt yaşamayacaklardır.
Ve yine; Eğitim, öğretim ve iletişim
dilini üniversitelerde İngilizce yaptığınız zaman, istediğiniz kalitede,
istediğiniz evsafta, istediğiniz fiyata öğrenci bulmakta da zorluk çekmezsiniz.
Çünkü dünyanın bütün öğrencileri sizi tercih edecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder