Körling
Erzurum 2011 Universiad Kış Olimpiyatlarından yaklaşık 2 sene önce, evde
oturmuş televizyon izliyordum. Televizyonda Norveç te yapılan Körling müsabakaları canlı olarak
yayınlanıyordu. Bu spor çok hoşuma gitmişti.
Orta yaş sınıfı olarak nitelendirilecek yaşlardaki insanlar, ütüye benzer bir spor aleti ile müsabaka
yapıyorlardı. Oldukça eğlenceliydi. O zaman şöyle düşünmüştüm: “Adamlar
aşmışlar, keyifleri yerinde, hafta
sonlarını ne kadar da güzel değerlendiriyorlar. Üç beş kişi bir takım
oluşturmuş, Körling oyunu oynuyorlar!”. Norveç ligi oyuncularının yaş
ortalaması ve yaptıkları işler daha çok dikkatimi çekmişti. Oyuncular, yukarıda dediğim gibi, Norveç’in en iyi orta
yaş oyuncuları idi. Takımlar, spikerin anlattığına göre, bir şirkette çalışan
üç beş kişinin veya o civarda yaşayan esnaf ve tüccarın bir araya gelmesiyle oluşuyormuş.
Bayanlar için de ayrı bir ligleri var. Düşününce, adamların
boş zamanlarını ne kadar iyi değerlendirdiklerini gördüm. Hafta içinde işlerinde güçlerinde
çalışıyorlar, hafta sonu ise bir araya gelip “Körling” oynuyorlar. Zaten
Körling de böyle başlamış.
Ve sonra Erzurum’da
2011 Üniversiad Kış Olimpiyat Oyunları başladı. Körling salonları yapıldı. Dünyanın
dört tarafından sporcular geldi. Bu müsabakalar bizim şehrimizde oynandı. Evimizden 5-10 dakika uzaklıkta olan
müsabakaları kolaylıkla izledik. Burada da dikkatimi şu çekmişti: Erzurum’daki
müsabakalar üniversitelerarası olduğundan, takımlar üniversiteli gençlerden oluşmuştu. Fakat
orijinalinde Körling’ in orta yaş sporu olduğunu öğrendim. Hatta bizim
antrenörler “emekli sporu” diye de hemen isim takmışlar. Yani bu sporun ilk çıkışı da orta yaş sporu olduğunu
gösteriyor.
Hassaslık seviyesi ve kazanmak için ortaya konan stratejik
düşüncenin karmaşık yapısı sayesinde curling "buzüstü satranç" olarak adlandırılıyor. Dikkat
ederseniz hem hareketler yavaş hem de düşünerek oynanan bir oyun!. Basketbol,
Voleybol ve Futbolu düşünürseniz onlara göre oldukça yavaş, hesap kitap isteyen
ve dikkatli olunması gereken bir oyun.
Erzurum’da 2011 Üniversiad
Kış Olimpiyat Oyunları için harcanan paranın yaklaşık 600 milyon TL. olduğu
açıklanmıştı. Bu fiyata mal olan tesislerin pek çoğu bugün atıl durumda. Benzer durum Avustralya Sydney Olimpiyatları’nda
da olmuş; Olimpiyatlar için hazırlanan tesisler olimpiyatlardan sonra
kullanılmaz hale gelmiş. Bu duruma çözüm
bulmak isteyen Avusturalya hükümeti çareyi tesisleri halka açmakta bulmuş. Sonuç
olarak tesisler bugün kullanılır hale gelmiş. Bu gün O tesisler sadece
müsabakalar için değil halkın tamamının kullandığı spor salonları haline gelmiş
durumdalar.
Biz de aynısı olmaz mı
acaba?. Bütün tesisleri halka açmak mümkün olabilir mi?. Halkın ücretsiz olarak
spor yapması sağlanabilir mi?. Halkın yararına nasıl sunulabilinir?. Son
zamanlarda, bu tesislerin önünden geçtikçe bu tür çözümler aklıma geliyor. Şehrimizde
yaşayan insanların sosyal aktiviteleri
sınırlı. Yukarıda izah etmeye çalıştığım gibi; Körling’in asıl oyuncuları orta
yaş kesimidir. Biz çocukları ve gençleri Körling’e yönlendiriyoruz. Hâlbuki
Körling orta yaş sınıfı için.
Hem tesislerin geleceği için ve hem de insanlarımızın kahvelerde boş
oturup vakit geçirmesini önlemek için, acaba
bu tesisler Avustralya'da olduğu gibi halka açılamaz mı?. Böyle yapılarak, aynı
zamanda orta yaş sınıfı için bir aktivite bulunmuş olur ve hem de
şişmanlamaktan muzdarip insanımız sporla iştigal etmiş olur. Bugünlerde özelleştirmesi düşünülen
tesislerin, bu şekilde
değerlendirilebileceği kanaatini taşımaktayım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder