20 Kasım 2014 Perşembe

Körling

Körling

Erzurum 2011 Universiad  Kış Olimpiyatlarından yaklaşık 2 sene önce, evde oturmuş televizyon izliyordum. Televizyonda Norveç te  yapılan Körling müsabakaları canlı olarak yayınlanıyordu. Bu spor çok hoşuma gitmişti.  Orta yaş sınıfı olarak nitelendirilecek yaşlardaki insanlar,  ütüye benzer bir spor aleti ile müsabaka yapıyorlardı. Oldukça eğlenceliydi. O zaman şöyle düşünmüştüm: “Adamlar aşmışlar, keyifleri yerinde,  hafta sonlarını ne kadar da güzel değerlendiriyorlar. Üç beş kişi bir takım oluşturmuş, Körling oyunu oynuyorlar!”. Norveç ligi oyuncularının yaş ortalaması ve yaptıkları işler daha çok dikkatimi çekmişti. Oyuncular,  yukarıda dediğim gibi, Norveç’in en iyi orta yaş oyuncuları idi. Takımlar, spikerin anlattığına göre, bir şirkette çalışan üç beş kişinin veya o civarda yaşayan esnaf ve tüccarın bir araya gelmesiyle oluşuyormuş.  Bayanlar için de  ayrı bir ligleri var. Düşününce, adamların boş zamanlarını ne kadar iyi değerlendirdiklerini gördüm.  Hafta içinde işlerinde güçlerinde çalışıyorlar, hafta sonu ise bir araya gelip “Körling” oynuyorlar. Zaten Körling de böyle başlamış.


Ve sonra Erzurum’da 2011 Üniversiad Kış Olimpiyat Oyunları başladı. Körling salonları yapıldı. Dünyanın dört tarafından sporcular geldi. Bu müsabakalar bizim şehrimizde oynandı.  Evimizden 5-10 dakika uzaklıkta olan müsabakaları kolaylıkla izledik. Burada da dikkatimi şu çekmişti: Erzurum’daki müsabakalar üniversitelerarası olduğundan, takımlar  üniversiteli gençlerden oluşmuştu. Fakat orijinalinde Körling’ in orta yaş sporu olduğunu öğrendim. Hatta bizim antrenörler “emekli sporu” diye de hemen isim takmışlar.  Yani bu sporun ilk çıkışı da orta yaş sporu olduğunu gösteriyor.


Hassaslık seviyesi ve kazanmak için ortaya konan stratejik düşüncenin karmaşık yapısı sayesinde curling "buzüstü satranç" olarak adlandırılıyor. Dikkat ederseniz hem hareketler yavaş hem de düşünerek oynanan bir oyun!. Basketbol, Voleybol ve Futbolu düşünürseniz onlara göre oldukça yavaş, hesap kitap isteyen ve dikkatli olunması gereken bir oyun.


Erzurum’da 2011 Üniversiad Kış Olimpiyat Oyunları için harcanan paranın yaklaşık 600 milyon TL. olduğu açıklanmıştı. Bu fiyata mal olan tesislerin pek çoğu bugün atıl durumda.  Benzer durum Avustralya Sydney Olimpiyatları’nda da olmuş; Olimpiyatlar için hazırlanan tesisler olimpiyatlardan sonra kullanılmaz hale gelmiş.  Bu duruma çözüm bulmak isteyen Avusturalya hükümeti çareyi tesisleri halka açmakta bulmuş. Sonuç olarak tesisler bugün kullanılır hale gelmiş. Bu gün O tesisler sadece müsabakalar için değil halkın tamamının kullandığı spor salonları haline gelmiş durumdalar.


Biz de aynısı olmaz mı acaba?. Bütün tesisleri halka açmak mümkün olabilir mi?. Halkın ücretsiz olarak spor yapması sağlanabilir mi?. Halkın yararına nasıl sunulabilinir?. Son zamanlarda, bu tesislerin önünden geçtikçe bu tür çözümler aklıma geliyor. Şehrimizde yaşayan  insanların sosyal aktiviteleri sınırlı. Yukarıda izah etmeye çalıştığım gibi; Körling’in asıl oyuncuları orta yaş kesimidir. Biz çocukları ve gençleri Körling’e yönlendiriyoruz. Hâlbuki Körling orta yaş sınıfı için.



Hem tesislerin geleceği için ve hem de insanlarımızın kahvelerde boş oturup vakit geçirmesini önlemek için,  acaba bu tesisler Avustralya'da olduğu gibi halka açılamaz mı?. Böyle yapılarak, aynı zamanda orta yaş sınıfı için bir aktivite bulunmuş olur ve hem de şişmanlamaktan muzdarip insanımız sporla iştigal etmiş olur.  Bugünlerde özelleştirmesi düşünülen tesislerin,  bu şekilde değerlendirilebileceği kanaatini taşımaktayım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder