19 Eylül 2014 Cuma

KRİTİK EŞİK


KRİTİK EŞİK

Suyun kaynama noktası 100 °C dir. Suyun kritik eşik değeri budur.  Su bu değerde kaynamaya başlar.
Boyanın kıvama geldiği nokta onun kritik eşiğidir. Boya bu noktada boya fırınımdan çıkarılmalıdır.
Çayın kritik eşik değeri demlendiği noktadır. Çay demlendiği zaman ateşten kaldırılmalıdır. 
Demir tavında dövülür. Demirin kritik eşik değeri budur. Demir tav olduğu zaman dövülmelidir.
Türkiye nin “Avrupa Birliğine girişi” bir dönüm noktasıdır. Türkiye nin kritik eşik değeri budur. Türkiye 500 milyar dolar ihracat hedefini yakalamak istiyorsa AB ye girmelidir.
 Neden?.
Önce bir etrafımıza bakalım.
Etrafımızda KAOS hakim. Ukrayna’ nın bir yıl önceki halini bir düşünün. Bu hale geleceğini kim düşünürdü ki?. Orta Doğu hakkında zaten artık konuşacak bir şey kalmadı. Orta Doğu hakkında “Sözün Bittiği”  yerdeyiz. Bu hengamede yine en sakin yerler ülkemizin Batı kısmı. Yani AB sınırımız. Oralarda istikrar var. En azından ŞİDDET ve TERÖR yok.
Ekonomik durumumuza baktığımızda ise, Türkiye 3-4 yıldır sanki bir “durağanlık” dönemi geçiriyor gibi.” Durgunluk” demiyorum, çünkü bu ekonomik bir terim. Bir ekonominin durgunluğundan bahsettiğiniz zaman ekonomistler hemen “ekonomik  veri” isterler. Henüz bu konuda söz söyleyecek bir durumda değilim. Ondan dolayı biraz tedbirli davranıp, etraftan dolanıyorum.
Anlatmak istediğimi biraz temellendireyim. Örneğin ihracat rakamlarımız son 4-5 yıldır 150-160 milyar dolar arasında gidip geliyor. Büyüme rakamlarımız da yine aynı stabilitede. Yani Ak Parti Hükümetlerinin ilk yıllarındaki gibi hızlı bir büyüme ve yatırım yok.
Pek çok ekonomiste göre, Türkiye bir “Ekonomik Sarmalın” içinde. Bir atılım yapması bekleniyor. Aslında Ülkemiz bu atılımı yapacak kapasitede. Yani KRİTİK EŞİK te. Maastricht kriterleri dediğimiz, AB ekonomik kriterlerini çoktan geçmiş durumda. Aslında yapılacak pek fazla bir şey kalmamış gibi. Kopenhag siyasi kriterlerini de yerine getirip, önümüzdeki 3-5 yıl içinde, bu işi bitirmeli. Yani kritik eşik aşılıyor gibi. Yeni kurulan Hükümet bu işi başarmalı.
Olmasa ne olur?.
Su kritik eşiğinden fazla kaynatılırsa özelliğini kaybeder, “Haşlanır”.
Boya kritik eşiğinden fazla boya fırınında kalırsa, “Boya olmaktan çıkar”.
Çay kritik eşiğinden fazla ateşte bekletilirse, “Çapanoğlunun Abdest Suyu Olur”.
Tavında dövülmeyen demir, “Ustasının başına dert olur”.

Mustafa Şekip YAVUZ

Yazar, Mühendis.                                               m.sekipyavuz@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder